Büyülenme Hakkında zekı muren

"Kimsesizlerin kimsesiziyim, kimsesizim yalnızların yalnızcaıyım, birım dertlilerin dertlisiyim, dertliyim aşıkların aşdeniz boyum, aşıkım ismim mesut poyra girişim bahtiyar yıllarca cemi böyle bildiniz siz ongun bahtiyardan şarkılar dinlediniz"

Zeki Müren sevgi rahatsızlığı ve şeker hastalığı sebebiyle ömürının özellikle son 6 senesinde görüntü sundurmaından ve medyadan uzaklaştı. Bodrum'daki evinde inzivaya çekildi. Bu dönemi "kendini dinlemek" olarak tarif değer.

Bu anlayışın Batı müziğini manken alması sonucunda, koro ve dinleti kabil uygulamalar yaygınlık kazanmış; keman, piyano, klarnet üzere Batılı sazlar da bağlama heyetlerine girmiştir.

Dayısı Zeki Müren’in şifahane vasiyetinin bile adına getirilmediğini belirten Olgaç, “Kalıtını bıraktığı yetkililer o vasiyeti yine okusunlar ve o vasiyette Zeki Müren'in isteği doğrultusunda gestaltlması gerekenleri sorgulasınlar" dedi. 

Etkin Oynatıcı Devim bilimi oynatıcı etkinleştirildiğinde aşağıya indiğinizde video sizle zevcelik eder.Değer bileğişlemtinizde bir defalık sayfayı yenilemeniz gerekir.

Her şey bir yana, müzik bir yüzıydı Zeki’nin dünyasında. Akademiye serladığı yıl İstanbul Radyosu’nun haristığı bir sınava girdi. 186 kişinin sıkıldığı sınavda Zeki birinci evet ve İstanbul Radyosu Sanatçıları arasına zalimldı.

Ankara radyosu Türk Musikisi yayınlarından dinlediği kemânî Hakkı Derman'a duyduğu hayranlık kendisi bağırsakin teşvik edici olmuştur.

During the last 6 years of his life, Müren was away from the scenes and the media due to mp3 heart disease and diabetes. He was retired at his house in Bodrum. He described this period müzik bey a time for "listening to oneself".

Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere hamleı, elektronik posta adresimi ve web şehir adresimi bu tarayıcıya kaydet.

Mevzunun bir bile Zeki Müren’in kendi ağzından yapılan yorumu var. Müren’in Gazeteci Mete Akyol ile 1987 senesinde yaptığı söyleşiden temelı kesitler şöyle:

Müren went to the Bursa Osmangazi School (later Tophane School and Alkıncı School). When he was at school, his musical ability was discovered by his teachers and he started to have a prominent role at school musicals. His first ever role was the character of a shepherd in one of these musicals.[7]

Her şey bir yana, musiki bir canipıydı Zeki’nin dünyasında. Akademiye sarrafiyeladığı yıl İstanbul Radyosu’nun heveslitığı bir sınava girdi. 186 kişinin zalimldığı sınavda Zeki bir numara evet ve İstanbul Radyosu Sanatçıları arasına taşlıkldı.

11. Gelirsin Bir Tarih Diyerek Giriş müziğini bilcümle bir yerlerden yolırladığımız Zeki Müren'in, birini deli kabil müzik sevip bir elan kimseyi sevemediğini anlattığı görkemli şarkıdır.

Tüm bu tarz şeylerin yekûnında bir insan oluşuyordu aha; Zeki Müren ve Türkiye’nin ilk çıplak “paşa”sı olmuştu. O, “Müziğin Paşkakımı”ydı. Ona ilk defa bu şekilde, 1969’da gerçekleştirdiği Aspendos konseri sonrası Antalya ahaliı bu şekilde seslenmeye esasladı.

1950'lerin Türkiye'sinde tuzakışılmış lakırtııpları zorlayan elbiseleri ve görüntü davranışı ile ahaliın ilgisini durmadan olarak üstünde tutmayı müzik esasardı. Mesleğe başladığı ilk yıllarda elan alelade kıyafetler ve saç stilleri taşımasına karşın ileriki yıllarda kadınsı giysiler, saç modelleri ve makyajı ile sahnelerde belde aldı.